Avcı, toplayıcı ve göçer grupların Melendiz nehri kıyısında uzun süreli yerleşme kararı aldıktan sonra yaptıkları çukur barınak. Günümüzden 10.300 yıl öncesi (MÖ 8300).
Bu dönem barınakları, toprağa açılan geniş bir çukurun çevresinin güneşte kurutulmuş kerpiç bloklarla örülmesi ile oluşturulur. Yapının içinde, çatıyı destekleyen merkezi bir direk, duvar boyunca belli aralıklarla yerleştirilmiş ağaç direkler, sıvalı taban üzerinde, çaytaşlarıyla döşenmiş, yuvarlak bir ocak yeri, büyükçe bir öğütme taşı, sepetler ve taban altına açılmış mezar çukurları bulunur.
***
You are viewing one of the earliest semi-subterranean shelters of the hunter-gatherer and nomadic groups who decided to settle on the banks of Melendiz river. The level the shelter belonged dates to 10.300 years before present (8300 calBCE.).
Buildings of this period were constructed with sun-dried mudbrick blocks surrounding inside the large pit dug into the ground. Inside the building, there is always a central pole supporting the roof, smaller wooden poles placed at regular intervals along the wall, a round hearth paved with cobbles, a large grinding stone, baskets and burial pits dug under the floor.
Evlerin hemen yanında ağaç ve sazlarla yapılmış çitlerle çevrili alanlar, koyun/keçi tutulan yerlerdir. Yabani yavru koyun/keçileri besleyerek evcilleşmelerini sağlayacak bu uygulama, Orta Anadolu günümüz hayvancılığının Aşıklı’da başladığını gösterir.
Evlerin içinde ve dışında gördükleriniz, arkeolojik kazılarla ortaya çıkarılan kalıntıların esaslarına uygun olarak yeniden yapılmıştır.
***
Right next to the houses, fenced areas made of trees and reeds were the places where sheep/goats were kept. The practice of feeding wild young sheep/goats led to the domestication of caprine and the early animal husbandry in Central Anatolia.
What you see inside and outside the houses have been reconstructed in accordance with the principles of the remains unearthed by archaeological excavations.